Idealist
New member
Yumurta Yemi Ne Demek? – Bir Kümesin İçinden Hayata Dair Bir Hikâye
Selam dostlar,
Bu akşam sizlerle biraz farklı bir hikâye paylaşmak istiyorum. Belki bazılarınız köyde büyüdü, belki tavuğun sabah ötüşünü yalnızca YouTube’da dinledi. Ama “yumurta yemi” dediğimiz şeyin aslında hayatın ta kendisi olduğunu hiç düşündünüz mü?
Beni tanıyanlar bilir, babam küçük bir köyde doğmuş, sonra şehre göç etmiş biri. Her ne kadar şehirde yaşasak da, yazları köye gittiğimizde tavukların, civcivlerin arasında kendimizi kaybederdik. O zamanlar anlamazdım; ama şimdi anlıyorum, bir tavukla bir insan arasında düşündüğümüzden çok daha fazla benzerlik var.
---
Yumurta Yemi: Görünenden Fazlası
Yumurta yemi, basitçe söylemek gerekirse; tavuğun daha verimli, daha sağlıklı yumurta yapabilmesi için verilen özel bir karışımdır. İçinde kalsiyum, protein, vitamin… hepsi bir dengededir.
Ama o zamanlar ben sadece şunu bilirdim:
“Bu yem farklı kokuyor baba.”
“Evet oğlum,” derdi babam, “bu yem tavuğun iç gücünü besler.”
O söz, yıllar sonra anlam kazandı. Çünkü bazı insanlar da tıpkı tavuklar gibidir; dışarıdan bakarsın, sıradan görünürler ama içlerinde dünyayı besleyecek güç vardır. Tek ihtiyaçları olan şey, doğru beslenmek – sadece bedenen değil, ruhen de.
---
Bir Kümesin Hikâyesi
Köyde bir yaz sabahıydı. Babam kümese girip kovayı doldurdu, içi yumurta yemi doluydu.
Ben de yanındaydım. Tavuklar birbirine çarpa çarpa yemliğe koştu.
O sırada annem mutfaktan seslendi:
“Yavaş olun, hepsine yetecek kadar var!”
Babam bana dönüp gülümsedi.
“Bak oğlum, insanlar da tavuklar gibidir. Kimisi yeme hemen saldırır, kimisi biraz bekler. Ama sonunda herkes payına düşeni alır. Yeter ki dağıtan el adil olsun.”
O an sadece tavukların yem yiyişini izliyordum ama şimdi fark ediyorum, babam aslında hayattan bahsediyordu.
---
Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Şefkati
Bu küçük köyde bile iki farklı dünya vardı.
Babamın dünyasında düzen, hesap, strateji…
Annemin dünyasında ise sabır, empati ve ilgi.
Bir gün tavuklardan biri yumurtlamayı kesti. Babam hemen analiz moduna geçti:
“Vitamin eksikliği olabilir. Belki de stres oldu, kümesteki yeni tavukla anlaşamadı.”
Annemse tavuğu eline alıp, başını okşadı.
“Yazık, korkmuş bu. Belki de bir süre dinlenmek istiyor.”
O anda aralarındaki farkı gördüm:
Biri çözüm arıyordu, diğeri anlam.
Biri stratejik düşünüyordu, diğeri kalbiyle hissediyordu.
Ama sonunda olan neydi biliyor musunuz?
Tavuk birkaç gün sonra yeniden yumurtladı.
Babamın yemi işe yaramıştı belki; ama annemin şefkati de o tavuğun yeniden güven duymasını sağlamıştı.
---
Yumurta: Emek ve Sabırın Sessiz Hediyesi
Yumurta dediğin şey, aslında sabrın armağanıdır.
Tavuk yemini yer, sindirir, bekler, bir süre sessiz kalır. Sonra bir sabah, hiçbir gösteriş yapmadan yumurtayı bırakır.
Ne teşekkür bekler, ne övgü.
Sadece görevini yapar, devam eder.
Hayat da biraz böyle değil mi?
Bazılarımız sürekli üretmek, vermek, yetiştirmek zorundayız. Ama bazen unuturuz: üretmek için önce beslenmek gerekir.
Yumurta yemi sadece tavuk için değildir; o aslında insanların da ruhu için bir metafordur.
İçinde sevgiyi, güveni, desteği, inancı bulamayan hiçbir kalp, ne kadar isterse istesin “yumurta” veremez.
---
Köyün Kültürü: Birlikte Üretmek
Bir sabah annem, köydeki kadınları topladı.
“Elimizde fazla yem var, komşu Hatice’nin tavukları azalmış, biraz verelim.” dedi.
Babam hemen hesap yaptı: “Tamam ama dengeli verelim, bizde de bitecek.”
Kadınlar gülüştü.
“Sen hep hesap yapıyorsun Ahmet, bazen paylaşmak da bereket getirir.”
Ve gerçekten, o yaz sonunda kümes tıklım tıklım doluydu.
Babam şaşırmıştı.
“Bu kadar yumurta nasıl oldu?”
Annem sadece gülümsedi.
“Belki de Hatice’nin tavukları bizimkilere moral olmuştur.”
Belki saçma gelebilir ama o günden sonra anladım: paylaşmak da bir tür “yumurta yemi”dir.
Ne kadar paylaşırsan, o kadar çoğalırsın.
---
Modern Dünyanın Kümesinde Yaşayanlar
Bugün şehirdeyiz. Beton binalar, gürültülü yollar, stresli insanlar… Ama dürüst olalım: hepimiz biraz “tavuk” gibiyiz.
Sabah işe koşuyoruz, akşam eve dönüyoruz, üretmeye devam ediyoruz.
Ama neyle besleniyoruz?
Gerçek anlamda “yumurta yemi”miz ne?
Belki biraz dost sohbeti, belki bir tebessüm, belki bir kahve molası…
Belki de sadece birinin “Sen iyisin, devam et.” demesi.
Çünkü bazen ruhun da protein, moralin de kalsiyum ister.
---
Forumdaşlar, Sizin Yumurta Yeminiz Ne?
Şimdi size sormak istiyorum:
Sizi hayatta besleyen şey ne?
Bir dostun sesi mi, bir annenin duası mı, bir çocuğun gülüşü mü?
Yoksa kendi kendinize söylediğiniz o küçük cümleler mi?
Benim için “yumurta yemi”, sabah babamın o kokan kovayı taşıyışı, annemin tavuğu okşayışı, ve o iki farklı dünyanın aynı kümeste buluşmasıdır.
Stratejiyle sevgi, çözümle şefkat, mantıkla duygu...
Bir araya geldiğinde, hem tavuk yumurtlar, hem insan yaşar.
---
Son Söz
Yumurta yemi ne demek mi?
Tavuklar için, üretimin kaynağı.
İnsanlar içinse, yaşama gücünün simgesi.
Birini doğru beslersen, diğeri sana umut verir.
Birini ihmal edersen, öteki sessizleşir.
O yüzden dostlar, hayatın içinde hep biraz “yumurta yemi” bulundurun.
Kendiniz için, sevdikleriniz için, umutlarınız için.
Ve unutmayın:
Bazı sabahlar en değerli yumurta, bir tavuğun değil; bir insanın yeniden inandığı gündür.

Hadi şimdi siz anlatın: Sizin “yumurta yemi”niz ne?
Selam dostlar,
Bu akşam sizlerle biraz farklı bir hikâye paylaşmak istiyorum. Belki bazılarınız köyde büyüdü, belki tavuğun sabah ötüşünü yalnızca YouTube’da dinledi. Ama “yumurta yemi” dediğimiz şeyin aslında hayatın ta kendisi olduğunu hiç düşündünüz mü?
Beni tanıyanlar bilir, babam küçük bir köyde doğmuş, sonra şehre göç etmiş biri. Her ne kadar şehirde yaşasak da, yazları köye gittiğimizde tavukların, civcivlerin arasında kendimizi kaybederdik. O zamanlar anlamazdım; ama şimdi anlıyorum, bir tavukla bir insan arasında düşündüğümüzden çok daha fazla benzerlik var.
---
Yumurta Yemi: Görünenden Fazlası
Yumurta yemi, basitçe söylemek gerekirse; tavuğun daha verimli, daha sağlıklı yumurta yapabilmesi için verilen özel bir karışımdır. İçinde kalsiyum, protein, vitamin… hepsi bir dengededir.
Ama o zamanlar ben sadece şunu bilirdim:
“Bu yem farklı kokuyor baba.”
“Evet oğlum,” derdi babam, “bu yem tavuğun iç gücünü besler.”
O söz, yıllar sonra anlam kazandı. Çünkü bazı insanlar da tıpkı tavuklar gibidir; dışarıdan bakarsın, sıradan görünürler ama içlerinde dünyayı besleyecek güç vardır. Tek ihtiyaçları olan şey, doğru beslenmek – sadece bedenen değil, ruhen de.
---
Bir Kümesin Hikâyesi
Köyde bir yaz sabahıydı. Babam kümese girip kovayı doldurdu, içi yumurta yemi doluydu.
Ben de yanındaydım. Tavuklar birbirine çarpa çarpa yemliğe koştu.
O sırada annem mutfaktan seslendi:
“Yavaş olun, hepsine yetecek kadar var!”
Babam bana dönüp gülümsedi.
“Bak oğlum, insanlar da tavuklar gibidir. Kimisi yeme hemen saldırır, kimisi biraz bekler. Ama sonunda herkes payına düşeni alır. Yeter ki dağıtan el adil olsun.”
O an sadece tavukların yem yiyişini izliyordum ama şimdi fark ediyorum, babam aslında hayattan bahsediyordu.
---
Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Şefkati
Bu küçük köyde bile iki farklı dünya vardı.
Babamın dünyasında düzen, hesap, strateji…
Annemin dünyasında ise sabır, empati ve ilgi.
Bir gün tavuklardan biri yumurtlamayı kesti. Babam hemen analiz moduna geçti:
“Vitamin eksikliği olabilir. Belki de stres oldu, kümesteki yeni tavukla anlaşamadı.”
Annemse tavuğu eline alıp, başını okşadı.
“Yazık, korkmuş bu. Belki de bir süre dinlenmek istiyor.”
O anda aralarındaki farkı gördüm:
Biri çözüm arıyordu, diğeri anlam.
Biri stratejik düşünüyordu, diğeri kalbiyle hissediyordu.
Ama sonunda olan neydi biliyor musunuz?
Tavuk birkaç gün sonra yeniden yumurtladı.
Babamın yemi işe yaramıştı belki; ama annemin şefkati de o tavuğun yeniden güven duymasını sağlamıştı.
---
Yumurta: Emek ve Sabırın Sessiz Hediyesi
Yumurta dediğin şey, aslında sabrın armağanıdır.
Tavuk yemini yer, sindirir, bekler, bir süre sessiz kalır. Sonra bir sabah, hiçbir gösteriş yapmadan yumurtayı bırakır.
Ne teşekkür bekler, ne övgü.
Sadece görevini yapar, devam eder.
Hayat da biraz böyle değil mi?
Bazılarımız sürekli üretmek, vermek, yetiştirmek zorundayız. Ama bazen unuturuz: üretmek için önce beslenmek gerekir.
Yumurta yemi sadece tavuk için değildir; o aslında insanların da ruhu için bir metafordur.
İçinde sevgiyi, güveni, desteği, inancı bulamayan hiçbir kalp, ne kadar isterse istesin “yumurta” veremez.
---
Köyün Kültürü: Birlikte Üretmek
Bir sabah annem, köydeki kadınları topladı.
“Elimizde fazla yem var, komşu Hatice’nin tavukları azalmış, biraz verelim.” dedi.
Babam hemen hesap yaptı: “Tamam ama dengeli verelim, bizde de bitecek.”
Kadınlar gülüştü.
“Sen hep hesap yapıyorsun Ahmet, bazen paylaşmak da bereket getirir.”
Ve gerçekten, o yaz sonunda kümes tıklım tıklım doluydu.
Babam şaşırmıştı.
“Bu kadar yumurta nasıl oldu?”
Annem sadece gülümsedi.
“Belki de Hatice’nin tavukları bizimkilere moral olmuştur.”
Belki saçma gelebilir ama o günden sonra anladım: paylaşmak da bir tür “yumurta yemi”dir.
Ne kadar paylaşırsan, o kadar çoğalırsın.
---
Modern Dünyanın Kümesinde Yaşayanlar
Bugün şehirdeyiz. Beton binalar, gürültülü yollar, stresli insanlar… Ama dürüst olalım: hepimiz biraz “tavuk” gibiyiz.
Sabah işe koşuyoruz, akşam eve dönüyoruz, üretmeye devam ediyoruz.
Ama neyle besleniyoruz?
Gerçek anlamda “yumurta yemi”miz ne?
Belki biraz dost sohbeti, belki bir tebessüm, belki bir kahve molası…
Belki de sadece birinin “Sen iyisin, devam et.” demesi.
Çünkü bazen ruhun da protein, moralin de kalsiyum ister.
---
Forumdaşlar, Sizin Yumurta Yeminiz Ne?
Şimdi size sormak istiyorum:
Sizi hayatta besleyen şey ne?
Bir dostun sesi mi, bir annenin duası mı, bir çocuğun gülüşü mü?
Yoksa kendi kendinize söylediğiniz o küçük cümleler mi?
Benim için “yumurta yemi”, sabah babamın o kokan kovayı taşıyışı, annemin tavuğu okşayışı, ve o iki farklı dünyanın aynı kümeste buluşmasıdır.
Stratejiyle sevgi, çözümle şefkat, mantıkla duygu...
Bir araya geldiğinde, hem tavuk yumurtlar, hem insan yaşar.
---
Son Söz
Yumurta yemi ne demek mi?
Tavuklar için, üretimin kaynağı.
İnsanlar içinse, yaşama gücünün simgesi.
Birini doğru beslersen, diğeri sana umut verir.
Birini ihmal edersen, öteki sessizleşir.
O yüzden dostlar, hayatın içinde hep biraz “yumurta yemi” bulundurun.
Kendiniz için, sevdikleriniz için, umutlarınız için.
Ve unutmayın:
Bazı sabahlar en değerli yumurta, bir tavuğun değil; bir insanın yeniden inandığı gündür.


Hadi şimdi siz anlatın: Sizin “yumurta yemi”niz ne?